DOLAR’ın GELECEĞİ ve AMERİKA KEHANETİ

Bugün Mundial astrolojiden de yararlanarak hem Amerika’nın geleceği hakkında bir tahmin yürütelim. Hem de bugünkü göstergeler gelecekte Amerika’yı nelerin beklediğine işaret ediyor bunu analiz edelim. Biz de böylece dış politikamıza dair ileriye dönük tahminler belirleyebiliriz.

Bioritim denen tarihi tekrarlar incelendiğinde göksel takvimdeki dönüşlerle ilişkilendirildiği görülmüştür.

Bunların en ünlüsü hatırlayacaksınız Kennedy & Lincoln benzerliğiyle 100 yıllık döngüyle kendini tekrar eden Amerikan başkanları suikastidir.

Amerika’nın kara talihinde etkili olan Uranüs her 84 yılda bir iç savaş ve çatışmaların yaşandığı dönemleri göstermiştir.

1523’de Giovanni da Verrazzano ile başlayan İspanyol fetihleri sonucu Aztek krallığını bitirdiler ve inkaları köleleştirerek ortadan kaldırdılar.

1607’de İngiltere adına kurulan Virginia kolonisiyle bütün Amerika’nın işgaline start verilmiş oldu. 13 koloni dönemi tamamlandığında bu kez iç savaş İngiltereye karşı bağımsızlık mücadelesine dönüştü ve 1691 yılında ilk imtiyazlar alındı.

1775 yılına gelindiğinde ise Amerikan iç savaşı bağımsızlığını elde ederek bugünkü Amerika kurulmuş oldu.

1859’da Jhon Brown’un başlattığı köle isyanıyla birlikte kuzey-güney iç savaşı başlamış oldu.

1941 Pearl Harbor baskınıyla başlayıp 1945’te atom bombasıyla sonuçlanan ikinci dünya savaşının en kızıştığı dönem ise 1943 pasifik cephesi diye bilinmektedir.

Hal böyle olunca bu tarihlerden ileriye doğru bir 84 yıl daha koyduğumuzda Amerika’da çıkacak içerden veya dışardan başlayacak bir çatışma ortamı için kehannette bulunabiliriz.

2027 yılına geldiğimizde Amerika’nın başına gelecek bu belanın bu kez URANÜS etkisiyle Kova burcunun özelliklerinden olan bilgi, aydınlanma ve farkındalık devrimiyle gelecek olan bir başkaldırı olacağını varsayabiliriz.

Buna etki edecek etmenlerin başında DEDOLARİZASYON geliyor.

FED 2008 kriziyle dolarmatiklerden saçtığı parayı 2013’lerde finansal daralmayla geri topladı.

Dolar ailesi coronayı yönetirken tekrar parasal genişleme politikasını başlattığında sınırsız dolar bolluğu konuşuldu.

İki yıldır FED’in faiz kararları yani dolar toplama politikası konuşuluyor.

Fed dünyayı 2008’den bu yana kandırıyor ve sürekli dolar basarak piyasayı dolarla işgal ederken bir taraftan da faiz kararlarıyla kur regülasyonu yapıyor.

Ama şimdi teyit edemediğim ama pandemi döneminde okuduğumu hatırladığım bir haberde 2030 yılına kadar 30 trilyon dolar basma hedefini anımsıyorum.

İlginç olan şimdiden 32 Trilyon dolar borca ulaşan Amerikan kongresi 2030 yılına kadar kısıtlamalar olsa bile 50 Trilyon doları aşacağını tahmin ediyor.

Amerikan ekonomisinde yaratılan bu kriz aslında çok yakında başlayacak olan PETRO/DOLAR partisindeki risklere dayanıyor.

Şöyle ki petrole dayalı dolar basma arzı petrol talebindeki azalmayla birlikte değersizleşecek.

Elon Musk’ın petrole indirdiği elektrikli otomobil darbesiyle Amerika’nın sonunu getirecek tetiği çekmiş oldu. Böylece bütün dünyada elektrikli otomobil furyasını başlattığı gibi Ford 2030 yılına kadar tamamen elektrili araç üretimine geçeceğini de duyurdu.

Bütün bu işaretler petrol tüketimindeki talebin düşmesiyle petro/doların değersizleşeceğini gösteriyor

Öte yandan Japonya Amerikan tahvillerinin 1,1 trilyon dolarını elinde tutuyor. Neredeyse 1 trilyon dolar kadarı da Çin’in elinde fakat Çin Amerika’ya öyle bir tezgâh kuruyor ki her yıl trilyon dolar bütçe fazlası vererek dünyanın en büyük şirketlerini satın alıyor.

Çin Amerikayı ekonomik yönden silahsız kuşattığı gibi pasifikte de işler Amerika aleyhine büyümeye devam ediyor. Öte yandan pasifikte olan herşey bir aldatmaca olmalı çünkü deniz ulaşımından daha önemli bir gelişme Hyperloob teknolojisiyle sağlandı.

Bu sayede kuşak-yol projesi için devrimsel bir ulaştırma ve lojistik ağını Elon Musk’ın start vermesiyle yeni bir döneme girmiş oldu.

Kuşak-yol’un üstün ulaştırma gücüyle Avrupa pazarı Asya’ya açılmış olacak. Amerikan askeri gücünü deniz kuvvetlerinden alırken saldırı ve harekat kapasitesine çok güveniyordu ancak Rusya ve Çin savunma sistemlerini geliştirerek Amerikan tehdidini pasifiz etmeyi başardı. Çin Kuantum radarıyla hayalet uçaklar dahil her şeyi tespit edebilirken Rusya da bu tespit edilen hedefleri vurma kabiliyetini geliştirdi. Böylece karşımıza saldırıcı gücü etkisiz hale gelen Amerika’nın deniz kuvvetleri ve uçak gemileri işe yaramaz oldu. Zaten bütün bu hengame de bu yüzden kopuyor.

Amerika’yı da sömürgeye bağlayan Siyonist Aileler petrole dayalı dolar basma serüvenin biteceğini görüyor ve ellerinden geldiğince piyasaya dolar pompalıyor.

Askeri gücün artık tek kutuplu dünya düzenine izin vermediğini teknolojinin ise ülkeler bazında dağıtılarak çok kutuplu bir güç dağılımı sağlandığını anlıyorlar.

Çünkü Yahudi üst aklı denen Siyonizm doktrinine alternatif bir üst akıl daha doğrusu anti-emperyalist doktrin ya da bugünkü adıyla BRICS’in ortaya çıkışı bütün Siyonist planları bozdu.

Bu yüzden Amerika’nın sonunu getirecek olan ekonomik atılımlar yaşanıyor. Beklenenden 9 yıl önce 32 trilyon dolar borç stokunun aşılmış olması 2027 yılına kadar Amerika’yı frenleri patlamış yokuş aşağı giden bir senaryo ile baş başa bırakıyor.

Amerikan para sistemi dışına çıkmaya çalışan ülkeler kendi para birimleriyle ticarete yönelirken dolara bağımlı kalan ülkeler ekonomik krizlerle karşı karşıya kalmaya devam edecek. İthalat ihracat dengesi Türkiye lehine dönünceye kadar ekonomik sıkıntılar peşimizden gelmeye devam edecektir.

Amerika halkı da tıpkı bizim gibi ya da diğer ülkelerde olduğu sömürülmeye ve sefalete mahkum ediliyor. Pek yakında onlar içinde bu şirketleşmiş çok uluslu anti-siyonist lobi faaliyetlerine karşı Liberty yerine Freedoom özgürlüğüne doğru yürüyüşler başlayabilir.

Zaten Trump hareketini de bunun bir işareti olarak görebiliriz. Bu çıkışlar ileride çok başka bir yere evrilebilir.

Çünkü doların değerini koruyabilmesi için yaratılan oyun şöyle: petrolün varil fiyatının yükseltilmesiyle dolar talebinin artırılması sağlanıyor. Çünkü Yahudi uluslarası ticarette Petrolün satınalma karşılığını dolar olarak belirlemiş. Araplarda bu tezgahın içindeydi lakin şimdi onlarda bu işin dışına çıkmak için Dedolarizasyona gitmek için BRICS ile görüşmelere başladılar.

Şu anda 85 dolar civarında olan varil fiyatı 2008 krizinde olduğu gibi 150 dolara kadar yükselmişti. Yani Yahudi parasını aklamak için petrolle takas ederek legalize hale getiriyor. Şimdilerde yine yükselişe geçen varil fiyatının önceki rekorlarını tazeleyeceğini varsayabiliriz.

Bu da demek oluyor ki petrol üzerinden hayat pahalılığı gelecek aynı varile daha fazla dolar ödereyerek dolar basma poltikasındaki devalüasyonu silip süpürecek. Ancak Petrolün yarattığı pahalılık dalgası tekrar enflasyon olarak yansıyacak ve kısır döngü dönüp dolaşıp yine doları vuracak çünkü daha çok dolar bastırtacak ancak bu kez yakılması gerektiği kadar dolar yakamıyorlar çünkü doları bir tek FED değil artık sahaya çıkan yeni aktörler de piyasadan dolar çekerek FED denen Yahudi tezgahının sonunu getiriyor.

Bu işin diğer bir ayağı da BLOCKCHAİN teknolojisi ama onu da başka bir yayında ilişkilendiririz.

Sonuç olarak şu başlıkları sıralayabiliriz:

Petro/Dolar’ın değerini koruması için varil fiyatının yükseltilmesi gerekiyor.

Bu daha çok dolar talebi yaratırken FED daha fazla dolar basacağına işaret ediyor.

Doların arzının artması ise devalüasyon ile sonuçlanır çünkü uluslarası ticarette Dolar terk edilmeye Dedolarizsyona yönelmeye başladılar.

Trump’ın dile getirdiği gibi dünyada jandarmalığa soyunarak harcadığı parayı artık yurda dönüş hareketiyle Amerikan halkının çıkarları için kullanılması talebi Amerikalılarda karşılık buldu. Bu yüzden 2027’ye kadar bu olaylar tırmanarak artacaktır.

Amerikan borç stoku petrol talebinin önemini yitirmesiyle ve elindeki şirketleri ve uluslarası ticareti Asya’ya kaptırmasıyla ekonomik çöküntüye doğru ilerleyecektir.

Amerikan bağımsızlığını Yahudi lobilerine bağımlılıkla yani LİBERAL Demokrasi ile kazanmıştı. Ama daha önce de bahsettiğim gibi 4 Temmuz LİBERTY gerçek bir özgürlük değildi asıl özgürlük FREEDOM ile 2027’de Amerika için kartları yeniden dağıtacaktır.

Bakalım bu 84 yıllık tekrarlar yine etki edecek mi veya gelişmeler nasıl yaşanacak bunları birlikte bekleyerek izleyerek birlikte öğreneceğiz.

Hoşca ve dostça kalın selam selam hepinize…