Bu Hafta SORU/CEVAP’ta “Mars’ta kıbleyi nasıl buluruz?”

Kıymetli Cemallettin bey’e öncelikle böyle gülümseten ve düşündürten bir soru sorduğu için teşekkür etmek istiyorum ve hemen düşünmeye başlıyorum...

İbrahim ss’ın inşa ettiği dairesel biçimli Kabe yapısı ilk kıblemizdi fakat daha sonra bu Musa dönemiyle birlikte Tur dağı ve Tuva vadisine doğru kaydığını biliyoruz. Peygamberimiz ss ile birlikte yeniden kıble Kabe oldu. Bu yerler İslam literatüründe "emin belde" olarak tanımlanır.

Kur’an’da “zeytin, incir ve emin belde” kavramı birlikte yer alır.

Eğer basit düşünecek olursak zeytin ve incirin birlikte yetiştiği yerlerde “emin belde”ler arayabiliriz. Türkiye’de en çok zeytin ve incir üreten ilimiz Aydın’dır. İncirliova’dan başlayarak Selçuk Zeytinköy’e kadar bir alandan söz ediyoruz. Neden Türkiye'yi referans alıyorsun derseniz Türkiye zeytin üretiminde İspanya'dan sonra 2. sıradadır fakat incirde 1. sıradadır. İspanya ise incir üretiminde 9. sıradadır. Aradığımız özellik ise incir ve zeytini birlikte en çok üreten lokasyana sahip olmasıdır. Dünya'nın İncir ve Zeytin merkezi Aydın'dır dersek abartmış olmayız. Meryem ve Yahya ss.’ın Efes’e göç etmesinden bu yöreye özel statü işaretleri de güçleniyor.

Kıble’yi anlamak için biraz daha detaylara inmemiz gerekiyor. Ancak ondan sonra Kıble tayini neye göre yapılır anlayabiliriz.

Buradan itibaren yaratıcıyı Arabi zihniyetle değil çağımızın bilimsel argümanlarıyla düşünmeliyiz.

Nur-35. ayet bugün yaratmaya çalıştığımız yapay yıldız gibi bir teknolojiyi haber vermektedir. Bugünkü tokamak teknolojisi de tıpkı ayette bahsedildiği gibi içinde ışık (hidrojen plazması) bulunan bir kandil gibidir. O kandil inciye benzeyen bir yıldız gibidir ifadesi doğrudan yapay yıldız teknolojisinden söz etmektedir. Ne doğu ne batıya nispet edilmeyen bir “zeytin” ağacından yakılır.

...

Demek ki "zeytin" Kur’an’da sadece yediğimiz zeytin anlamında kullanılmıyor.

Ne doğu ne batı dediğinden anlıyoruz ki x-y koordinatlarından değil üst boyuttan bir Z dikmesiyle gelen Zeytin >> Zaid/Ziya >> yüksek artı kutup var. Ziyade olsun, BiR+iKi+KaT’lanarak artsın dileğimiz de: Zaidun/Zaitun kelimesinden geliyor. Zaid/Artı kutup alıcıdır, biriktirir, elektrik yükü eksiden artıya absorb edilir. Verici olan eksilen (eksi) noksan, kısılan taraf ise negatif yük ile anlatıyor.

Şimdi Zeytin, İncir ve Emin belde denildiğinde bilim kafasıyla şöyle düşünmemiz gerekiyor:

Zeytin/Absorb kutbu >>(mıknatısın artı), İncir/Emisyon (mıknatısın eksi) kutbu ve yüklerin nötrlendiği ortasındaki Emin Belde’ye…

Emin belde manyetik kutupların izdüşüm noktaları olduğu sonucuna geldik fakat şimdi de şöyle bir bilgiyi eklemeliyiz.

Dünyanın coğrafi (geomanyetik) kutupları dışında, manyetosferi ve eksantrik (dönüş) kaynaklı kutupları bulunuyor. Bunlar da sabit değil hareket halinde gezgin kutuplar.

Şimdi yeniden düşünelim;

İbrahim ss. dairesel (Kabe'nin orijinal şekli kare değil yuvarlaktır) olarak belirlediği alandaki emin beldeyi işaretleyerek tavaf (dönme/rotasyon) hareketini ritüelleştirdi.

Musa çağına geldiğimizde ise önce Tuva vadisinde (alçakta kalan artı kutup)’da ayakkabıları çıkar (elektrik yükü seni çarpmasın diye topraklan) emrini alarak daha sonra yüksek (eksi kutba) Tur dağına çıktı. Daha sonra ise 40 yıl boyunca emin beldeyi izleyerek filistin’e doğru hareket etti. O dönem Mescidi Aksa emin belde olduktan sonra tekrar emin belde (manyetik kutuplar) yer değiştirerek yeniden Kabe’ye doğru eksen kaydı.

Buradan çıkartılacak sonuçlar:

Bir gün Mars’a, Ay’a veya diğer uzay istasyonu gibi kolonilere gidilecektir ve kaşif, akılcı, bilimsel anlayışa sahip iman sahipleri ibadetleri için dünyaya doğru yönelse bile kendi ekseni etrafında dönüşler sebebiyle hedefleri sapacaktır.

İşte o zaman dünyada kalan cahil, yobaz Müslümanlar şöyle diyecekler:

(Bakara/142); İnsanlardan beyinsizleri diyecekler ki (yani henüz demediler ama gelecekte uzay iskanı gerçekleştiğinde diyecekler ki); onları şimdiye kadar ki kıbleden çeviren nedir?

(Bilimi şiar edinen müslümanlar der ki) De ki: Doğu da batı da Allah’ındır, O dilediğinin istikametini doğru yola sokar.

(Bakara/115): Doğu da batı da Allah’ındır, nereye dönerseniz dönün Allah’ın yüzü oradadır. Allah vasi’dir, bilendir.

Şimdi tekrar soralım;

Mars’ta Kıbleyi nasıl buluruz?

Yanıt Bakara/115 ve 142’dir.

Bahsettiğim ayetler bize ne tarafa dönersek dönelim ibadetlerimizin kabul göreceğinin ruhsatıdır.

Böyle bir soruyla beyin fırtınası yaptırdığınız için bir daha teşekkür etmek istiyorum.

Sevgiyle ve saygıyla hoşça ve dostça kalınız.