top of page

Şeytan'ın doğasını açıklayan yasalar.

Geçtiğimiz yayında Melekleri anlamak için onların yaratılış doğasını açıklayan Tachyon (takyon) yasalarına değinmiştim.

Weinberg ve Feinberg uzaylarıyla tanımlanan negatif kütleli bu varlıklar kök içinde -1 ile ifade edilen imajiner veya sanal sayılarla anlatılır.

Melekler cebir skalasının sıfırdan küçük eksi sonsuzdan sıfıra kadar olan bölgesini kapsarken ışık hızından daha yüksek hızlar ile mutlak sıfır dediğimiz sıfır Kelvin dereceye kadar taban ve tavan olmak üzere iki hat çizmiştik.

Nasıl ki melekleri bu şekilde anlatıyorsak şeytanlar için oluşturulan yasalar ise Willia de Sitter’in ismiyle anılan De Sitter ve Anti De Sitter uzaylarıyla betimlenebilir.

Bu uzay modelleri maddesiz saf enerjiden oluşan ve daha çok evrenin erken dönemlerini de açıklayan enerji evreni anlatmaktadır. Yani bir zamanlar Allah’ın ol emri önce soyut maddeyi yani melekleri yarattı. Daha sonra buna bir kimlik/benlik verdiğinde “sen sana, ben bana” durumu hasıl olduğundan bu benlik kazanan yeni şahsiyet yani entity ya da işgalci kiplik yaratılmış oldu.

Madde CİNS olarak yaratılmıştı ki bundan da İNS >> insan süzülünce geriye C yani ışık hızında yaratılan MariCİN ortaya çıktı.

Anti De Sitter uzayı bembeyaz akkor ışık iken bundan bir aşağıda De Sitter uzayında ışık hızının gamlarına göre yani ışık tayfının renk dinamiğine göre gökkuşağı gibi sıralanmış olan bölgenin sakinlerini görürüz. Bunlar Ebyad-Beyaz, Ahmer-Kızıl ve benzeri cinler olarak adlandırıyoruz.

Nötrinolar kütlesiz hayalet parçacıklar olarak öncü takyonlar olarak keşfedilmişti lakin takyonik değil tam olarak sınırda yer alan ara parçacıklardır. Şeytan da bu yüzden meleklerle benzeş özellikler sergilemekte ancak tam anlamıyla takyonik özellik göstermemektedir.

Mesela melekler kendi multikopyalarını üretirken şeytanlar ardışık zaman içindeki kendi eşleniklerinden çoğalmaktadır.

Yani bir nötrinonu antisi de yine kendisidir.

Şeytan’da zamanda ileri doğru hareket ederken osilasyonik zaman akışı nedeniyle zamanda geriye doğru hareket ettiğinde adım atmakta olan kendine rastlıyor.

Şeytan kendi mekanının dolgu maddesi olan nötrinolara vesvese denilen mesajını yüklediğinde bu dünyanın gündüz olan yüzeyinden girip gece olan yüzeyinden çıktığında parite yönleri ters dönmüş olarak tespit ediliyor. Bu yüzden geceleri şeytani vesvese akımları güçlü bir şekilde hissediliyor.

Kütlesiz olduklarından uzayın eğriliğinden hiç etkilenmeden dünyanın içinden geçip giden nötrinolar insanlarında sadırlarına yani göğüs kafesine vesvese verirler. Bu mesaj kişiye özel şeytan ya da ifritiniz tarafından tespit edilerek decode edildiğinde vesvese mekanizması tamamlanmış veya şeytan kulağınıza fısıldamış olur.

Takyonların melekleri açıkladığı gibi nötrinolarda şeytanın doğasını özetlemektedir. Cinler ise elektronlar gibi davranmakta olup proton ise maddeyi yani insanı temsil etmektedir.

Şayet bir maddeyi yani protonu da ışıktan bir gemiye bindirerek hızlandırsaydık onunda kütlesinin çözünüp tamamen enerjiye yani cinler gibi seyyal, cevval bir bedene sahip olduğunu görecektik. Eğer biraz daha hızlandırsaydık tam ışık hızı sınırında şeytanımızla yüzleşebilirdik ve eğer biraz daha vites büyütseydik bu sefer de zaman tersine işlemeye yani takyon fazına evrilmiş olacaktık.


Yorumlar


E-posta : Suleyman.dagdartan@gmail.com

Gsm      : +90(537)8646901

Copyright © 2023 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Ticari olmayan sosyal paylaşımlar kaynak belirtilerek yapılabilir. 

bottom of page